İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) sadece gönüllülük sistemi için yapılan başvurunun 561 bin 5 olduğunu belirterek "Bu şu demektir. Biz bu konuda bir farkındalık oluşturmuşuz. Yani yarım milyonu aşkın insanımız bu konuda 'Ben gönüllüyüm.' diyor. Onun için buradan tüm gönüllülerimize teşekkür ediyorum." dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde düzenlenen ve AFAD Başkanı Yunus Sezer ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın da iştirak ettiği İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık ve İzleme Sürecini Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, deprem ve afet gerçeğini herkesin kabul etmesi gerektiğini söyledi.

Daha önce deprem konulu pek çok çalışma grubu toplantısı yaptıklarını kaydeden Soylu, özellikle İstanbul'da 12'sine bizzat kendisinin katıldığı, toplam 749 Türkiye Afet Müdahale Planı toplantısı yapıldığını aktardı.

Soylu, Türkiye genelinde ise 4 bin 691 Türkiye Afet Müdahale Planı Toplantısı yapıldığına dikkati çekerek böyle bir meseleyle karşı karşıya kalındığında nasıl müdahale edileceğini o gün gelmeden belirleyen bir anlayışı ortaya koymaya çalıştıklarını ifade etti.

İRAP kapsamında 114 toplantı, 2 çalıştay, Türkiye genelinde ise 162 çalıştay ve 1115 toplantı gerçekleştirildiğinin altını çizen Soylu, buradan afet bilinci ve afet refleksine ulaşmaya çalıştıklarını belirtti.

"81 ilde il afet risk azaltma planlarını hazırladık"

Soylu, deprem ve afet farkındalığı oluşturma konusunda bir gayret ortaya koyulmazsa acısının hep birlikte yaşanacağını belirterek birinci önceliğin yıkılmayan şehirler olduğunu dile getirdi. Çalışmalarında "dirençli şehirler" kavramının ortaya çıktığını anlatan Soylu, "Afete karşı dirençli şehirler. Hakikaten bir adım ötemiz de afete karşı dirençli şehir amblemini, karakterini şehirlerle yavaş yavaş buluşturmaktır. İlk risk azaltma planlarının belki de en önemli sonucu bu olacaktır." ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, 81 ilde il afet risk azaltma planlarını hazırladıklarına işaret ederek "Her ilin afet risk azaltma planı da sırasıyla ilin genel durumu, tehlike risk değerlendirmeleri, mevcut durumun analizi, afet riski azaltma amaç, hedef eylemleri ve son olarak da izleme ve değerlendirme bölümlerine yer verdik. 99 üniversiteden toplam 289 akademisyen arkadaşımızın desteğiyle tam 162 çalıştay düzenleyerek bu planları tamamladık. Toplamda 26 farklı afet türü çalıştık. 81 ilimizde toplam 222 amaç, 1364 hedef ve yaklaşık 12 bin 89 eylem belirledik." diye konuştu.

"İl Afet Risk Azaltma Planları ve Değerlendirme Kurulu oluşturduk"

Soylu, artık İRAP'ların hazırlık aşamasının tamamlandığını, şimdi ikinci aşama olan izleme ve değerlendirme aşamasına geçtiklerini anlattı. Bunun için bir yol haritası belirlediklerini ve bazı somut adımlar da attıklarını aktaran Soylu, öncelikle her yıl, yılda bir defa izleme toplantısı, yıl sonunda olmak üzere bir defa da ilin valisi başkanlığında geniş katılımlı izleme ve değerlendirme toplantısı düzenleneceğini söyledi.

Soylu, bu toplantılarda İRAP eylemlerinin gözden geçirilmesi, güncellenmesi ve tamamlanan eylemlerin değerlendirmesinin yapılacağını, ortaya çıkan bazı problemler ve sorunların da değerlendirilmesi fırsatı bulunacağını vurguladı. Bu izlemeyi yapmak üzere merkezde AFAD, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ile AKUT Arama Kurtarma Derneği yöneticilerinden ve yükseköğretim kurumlarında görevli hocalardan oluşan 8 kişilik İl Afet Risk Azaltma Planları ve Değerlendirme Kurulu oluşturduklarını söyleyen Soylu, İRAP'ta sorumlu bulunan 5 bin 150 kuruluşun eylemlerini raporlayarak takip edebileceği bir çevrim içi izleme ve değerlendirme yazılımı hazırlayıp devreye aldıklarını aktardı.

AFAD gönüllülük sistemine 561 bin 5 başvuru

Soylu, bir başka önemli adım olarak da il risk azaltma planlarındaki eylemlerin içinde o ilde acil olarak yapılması gerektiği düşünülen öncelikli eylemleri, kırmızı öncelikli eylemler olarak belirlediklerini anlattı. İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece gönüllülük sistemine başvurumuz, AFAD 561 bin 5. Bu, şu demektir; biz bu konuda bir farkındalık oluşturmuşuz. Yani yarım milyonu aşkın insanımız, bu konuda 'Ben gönüllüyüm.' diyor. Onun için buradan tüm gönüllülerimize teşekkür ediyorum. Destek AFAD gönüllüsü ise 16 bin 292. Yine AFAD Başkanı'mızın başlattığı yerel destek ekibi. Bunu niçin ihtiyaç gördük? Çünkü afet anında ve afet sonrasında hakikaten ciddi ihtiyaçlar var. Evet biz bunları jandarmamızla, polisimizle, gönüllülerimize sağlıyoruz. Her ilin birbirine yardımcı olacağı, her ilde oluşacak koruyucu, özellikle yerel destek ekibi 53 ilde başlattık. Bunun da rakamını vereyim; 15 bin kişi. Şu anda bunlar eğitimlerini aldı ve 15 bin yerel destek ekibimiz var."

Korucu yerel destek ekibi de oluşturduklarının altını çizen Soylu, "Yani Doğu ve Güneydoğu'dan koruculardan. O da 26 ilde 4 bin 624 kişi. Bir şeyi ifade etmek istiyorum. Bizim zihnimizin arkasında büyük İstanbul depremi var. Bütün hazırlığımız buna göredir. Yani 561 bin gönüllü, 16 bin 292 destek AFAD gönüllüsü, 54 ilde 15 bin kişinin yerel destek ekibinin eğitimi, 26 ilde 4 bin 624 korucunun eğitimi... Yine 61 ekip, 1629 kişiyle beraber hem arama kurtarma hem beslenme hem de lojistik alanında akreditasyonlar sağlandı." diye konuştu.

Bunların her birinin son 3-4 yılda gerçekleşen adımlar olduğuna dikkati çeken Soylu, bu yıl şu ana kadar çoğu Türkiye'de ilk defa yapılan 57 bin 400 tatbikat düzenlendiğini, AFAD acil mobil uygulamasını ise 494 bin kişinin indirdiğini açıkladı.

Soylu, Avrupa Birliği'ne bir çağrıda bulunduklarını dile getirerek şunları kaydetti:

"Dedik ki eğer büyük bir deprem olursa elbette ki biz yardım ediyoruz ama eğer bir ortak lojistik depo olursa ve ülkelerin ortak lojistiklerini kullanabilecek çadırından, diğer araçlara kadar ortak bir havuzda bu imkan sağlanabilirse bu bir afette ani ve acil müdahaleyi tüm ülkeler kapasitesi çerçevesinde sağlar. Bu çağrımız bizim karşılıklı oldu ve bunu projelendirdik. Avrupa Birliği çerçevesinde İstanbul, Avrupa'nın bu konudaki lojistik üssü oluyor. Eğer dünyanın bir yerinde bir ihtiyaç duyulursa buradan gidilecek. Allah muhafaza etrafımızdaki coğrafyada bir şey olursa yine buradan gidilecek. Bizde bir şey olursa yine ortak kaynaklar çerçevesinde burada sağlanacak."